Terör-tarikat ortaklığı
1 sayfadaki 1 sayfası
Terör-tarikat ortaklığı
Türkiye garip bir ülke.
An geliyor Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Almanya'da hristiyan tarikat
Scientology ile ortak otel açıyor, an geliyor tarikatlarla terör örgütü
silahlı kuvvetleri
yıpratmak için adı konulmamış bir ittifak yapıyor.
Dağlıca'da verilen 12 şehit ve kaçırılan 8 asker meselesinden söz
ediyorum. Daha doğrusu bu meseleden hala "bir menfaat sağlar mıyım?"
diye uğraşıp duranlardan.
O zaman bugün onlara karşı rakamları konuşturalım.
Dağlıca'da terör örgütünün kullandığı mühimmatın ne kadar olduğuna dair fikri olan var mı?
O zaman, bugüne kadar hiç duymadığınız ve çok emin kaynaklardan gelen bilgiyi yazalım:
Aralıklarla 3 güne yakın süren çatışmalarda terör örgütü 800 civarında
el bombası, 200 civarında roket kullandı. Çatışmalar bittikten sonra
bölgede yapılan aramada 15 bin kadar da doçka mermisi bulundu.
Günlerdir anlatılan ve görüntüsü alınan katırlar işte bu mühimmatı taşıyorlardı.
Tarikat-terör ittifakı nasıl olur da helikopterler çatışmaya müdahale etmezler diye soruyorlar?
Amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek olan bu sorunun yanıtı basit: Çatışmaya helikopterler müdahale etti.
Sanık ifadeleri ve bölgeden gelen bilgilere göre yoğun siste kaçırılan
8 askerle bölgeden çıkmaya çalışan teröristler kaçış yolları üzerindeki
top atışı ve helikopter baskısını aşabilmek için çok sayıda adamlarını
feda ettiler.
Ana grup ilerlerken sağa ve sola açılan gruplar izli mermilerle
helikopterlere ateş açtı. Bu sayede yerleri belirlenen grup üyeleri
kısa sürede etkisiz bırakıldı.
Kaçırılan 8 asker içerisinde üzerinde en hassasiyetle durulan isim olan
Ramazan Yüce ifadesinde bölgeden çıkış yolu üzerindeki ateş baskısı
nedeniyle bir arkadaşının teröristlere bana telsizi verin ateş açmayın
diye birlikle irtibat kurayım dediğini ama bu fikrin kabul edilmediğini
iddia ediyor.
Doğru yanlış o kısmını bilmek şu an mümkün değil ama ihanet meselesinin önemini anlamak için bakmamız gereken şeyler var...
Terör grupları o gece tek noktaya değil 3 ayrı noktaya saldırdılar.
Keri-Meri Tepesi, Mey Tepe ve Dağlıca taburu...
Yoğun saldırıya rağmen ihanetin olmadığı bölgelerde verilen şehit sayısı sadece bir.
Terör-tarikat ortaklığı sabaha kadar askerler destek verilmedi diyor ya, o da koca bir yalan.
Hem Dağlıca tabur hem de Tütüntepe Karakolu yoğun sise rağmen bölgeye ateş desteği sağladı.
Uzun lafın kısası şu terörist bir gece, iki gece saldırır sonra inine çekilir.
Sonra devreye onun propaganda araçları girer.
Türkiye'de beklendiği gibi aynen böyle oldu. Tek fark kimi tarikatların
da sırf orduyu yıpratabilmek adına bu koroya katılmaları.
Ne coğrafya,ne gerilla savaşı taktikleri, ne orada şehit olanlar bu tipler için bir anlam taşımıyor.
Onlar akbabalar gibi ölümleri bile bir araç olarak kullanıyorlar.
Dağlıca'da bir ihmal varsa bedeli en ağır şekilde ödettirilsin.
Bu ülkede siyaset yıllardır yolsuzluk komisyonlarında biribirini aklarken,bir kuvvet komutanı er yapıldı ve şu an hapiste.,
Dağlıca saldırısı bitti ve hesabı soruluyor ama terör-tarikat ortak ihaneti sürüyor.
Bu ortaklığa dikkat edin,çok şey söylüyor..
TANITIMIN BÖYLESİ...
Filenin Sultanları'ndan Elif Ağca bir süredir Fransız takımı RC Cannes'ın formasını giyiyor.
Haftasonu Elif'in 2008 yılı takvimi için verdiği poz uzun uzadıya tartışıldı.
Vatan Gazetesi'nde Gülşen Yüksel'in röportajını okuyunca gözlerime inanamadım.
Röportajda Elif çekim için gelen iki fotoğrafçının kendisinden çıplak poz vermesini istediğini anlatmış.
Sonra da fotoğrafçılara "Ben Türküm böyle bir poz verirsem beni içeriye almazlar sınırdışı ederler dedim" diyerek devam etmiş.
Belli ki Elif'in canı o pozu vermek istememiş ve ülkeyi bahane ederek sorumluluğu üzerine almadan durumdan yakasını kurtarmış.
Elif röportajında "Türkiye'yi burada çok iyi temsil ediyorum" da demiş.
Doğru söze ne denir, en azından iki fotoğrafçı Türkiye ile İran'ın aynı şekilde yönetildiğini düşünüyor .
An geliyor Avrupa Milli Görüş Teşkilatı Almanya'da hristiyan tarikat
Scientology ile ortak otel açıyor, an geliyor tarikatlarla terör örgütü
silahlı kuvvetleri
yıpratmak için adı konulmamış bir ittifak yapıyor.
Dağlıca'da verilen 12 şehit ve kaçırılan 8 asker meselesinden söz
ediyorum. Daha doğrusu bu meseleden hala "bir menfaat sağlar mıyım?"
diye uğraşıp duranlardan.
O zaman bugün onlara karşı rakamları konuşturalım.
Dağlıca'da terör örgütünün kullandığı mühimmatın ne kadar olduğuna dair fikri olan var mı?
O zaman, bugüne kadar hiç duymadığınız ve çok emin kaynaklardan gelen bilgiyi yazalım:
Aralıklarla 3 güne yakın süren çatışmalarda terör örgütü 800 civarında
el bombası, 200 civarında roket kullandı. Çatışmalar bittikten sonra
bölgede yapılan aramada 15 bin kadar da doçka mermisi bulundu.
Günlerdir anlatılan ve görüntüsü alınan katırlar işte bu mühimmatı taşıyorlardı.
Tarikat-terör ittifakı nasıl olur da helikopterler çatışmaya müdahale etmezler diye soruyorlar?
Amacı üzüm yemek değil bağcı dövmek olan bu sorunun yanıtı basit: Çatışmaya helikopterler müdahale etti.
Sanık ifadeleri ve bölgeden gelen bilgilere göre yoğun siste kaçırılan
8 askerle bölgeden çıkmaya çalışan teröristler kaçış yolları üzerindeki
top atışı ve helikopter baskısını aşabilmek için çok sayıda adamlarını
feda ettiler.
Ana grup ilerlerken sağa ve sola açılan gruplar izli mermilerle
helikopterlere ateş açtı. Bu sayede yerleri belirlenen grup üyeleri
kısa sürede etkisiz bırakıldı.
Kaçırılan 8 asker içerisinde üzerinde en hassasiyetle durulan isim olan
Ramazan Yüce ifadesinde bölgeden çıkış yolu üzerindeki ateş baskısı
nedeniyle bir arkadaşının teröristlere bana telsizi verin ateş açmayın
diye birlikle irtibat kurayım dediğini ama bu fikrin kabul edilmediğini
iddia ediyor.
Doğru yanlış o kısmını bilmek şu an mümkün değil ama ihanet meselesinin önemini anlamak için bakmamız gereken şeyler var...
Terör grupları o gece tek noktaya değil 3 ayrı noktaya saldırdılar.
Keri-Meri Tepesi, Mey Tepe ve Dağlıca taburu...
Yoğun saldırıya rağmen ihanetin olmadığı bölgelerde verilen şehit sayısı sadece bir.
Terör-tarikat ortaklığı sabaha kadar askerler destek verilmedi diyor ya, o da koca bir yalan.
Hem Dağlıca tabur hem de Tütüntepe Karakolu yoğun sise rağmen bölgeye ateş desteği sağladı.
Uzun lafın kısası şu terörist bir gece, iki gece saldırır sonra inine çekilir.
Sonra devreye onun propaganda araçları girer.
Türkiye'de beklendiği gibi aynen böyle oldu. Tek fark kimi tarikatların
da sırf orduyu yıpratabilmek adına bu koroya katılmaları.
Ne coğrafya,ne gerilla savaşı taktikleri, ne orada şehit olanlar bu tipler için bir anlam taşımıyor.
Onlar akbabalar gibi ölümleri bile bir araç olarak kullanıyorlar.
Dağlıca'da bir ihmal varsa bedeli en ağır şekilde ödettirilsin.
Bu ülkede siyaset yıllardır yolsuzluk komisyonlarında biribirini aklarken,bir kuvvet komutanı er yapıldı ve şu an hapiste.,
Dağlıca saldırısı bitti ve hesabı soruluyor ama terör-tarikat ortak ihaneti sürüyor.
Bu ortaklığa dikkat edin,çok şey söylüyor..
TANITIMIN BÖYLESİ...
Filenin Sultanları'ndan Elif Ağca bir süredir Fransız takımı RC Cannes'ın formasını giyiyor.
Haftasonu Elif'in 2008 yılı takvimi için verdiği poz uzun uzadıya tartışıldı.
Vatan Gazetesi'nde Gülşen Yüksel'in röportajını okuyunca gözlerime inanamadım.
Röportajda Elif çekim için gelen iki fotoğrafçının kendisinden çıplak poz vermesini istediğini anlatmış.
Sonra da fotoğrafçılara "Ben Türküm böyle bir poz verirsem beni içeriye almazlar sınırdışı ederler dedim" diyerek devam etmiş.
Belli ki Elif'in canı o pozu vermek istememiş ve ülkeyi bahane ederek sorumluluğu üzerine almadan durumdan yakasını kurtarmış.
Elif röportajında "Türkiye'yi burada çok iyi temsil ediyorum" da demiş.
Doğru söze ne denir, en azından iki fotoğrafçı Türkiye ile İran'ın aynı şekilde yönetildiğini düşünüyor .
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz