1. Dünya Savaşı ve Osmanlı
1 sayfadaki 1 sayfası
1. Dünya Savaşı ve Osmanlı
Dünyanın büyük devletlerinin Avrupa�da, Ortadoğu�da, Afrika�da ve
Uzakdoğu�da geniş bir alanda ve açık denizlerde, o zamana kadar
görülmemiş büyüklükte ve uzun süreli savaşına I. Dünya Savaşı
denilmektedir. I. Dünya Savaşına yol açan sebepler şunlardır:
1-Ekonomik Rekabet ve Sömürgecilik:
Sömürge edinme ve dış yatırımlarla gelişen ekonomik rekabet, savaşın en
önemli sebeplerinden biridir. Sömürgecilik anlayışı, Rönesans�tan sonra
Sanayi İnkılabı ile önem kazanmış, ham madde ve Pazar arayışı
gelişmemiş, ham madde kaynakları zengin ülkelerin sömürge olarak
kullanılması arzusunu kamçılamıştır. Öncülüğünü İngiltere�nin yaptığı
sömürgecilikte İngiltere�yi Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Rusya
gibi ülkeler izlemiştir. Sömürgecilik kervanına ABD�nin de katılmasıyla
sömürgecilik anlayışı Pasifik Okyanusuna da egemen olmuştur. Bunun yanı
sıra büyük devletlerin çeşitli ülkelerde maden, demiryolu, deniz
işletmeleri vb dış yatırımları da vardır.
2-Avrupa�da Alman-Fransız; Balkanlar�da Rus-Avusturya Rekabeti:
Avrupa�daki Alman-Fransız anlaşmazlığı savaşın diğer bir nedenini
oluşturmaktadır. Alman milli birliğinin kurulması aşamasında Almanlar
Fransızları yenmişler ve yer altı kaynakları açısından zengin
Alsace-Lorraine�i Fransa�dan almışlardır. Bu tarihten itibaren
Fransızlar bunu milli bir mesele haline getirmişlerdir.
Diğer yandan Balkanlar�da da Rusya ile Avusturya arasında çekişme
vardır. Akdeniz�e açılmak isteyen Rusya, Panislavizm politikasıyla
Balkanları nüfuzu altına almak istemektedir. Aynı şekilde Avusturya�da
Balkanlar�da hakimiyet kurmak istemektedir. Çıkar çatışması bu iki
devlet arasında şiddetli rekabete yol açmaktadır.
3-Milliyetçilik:
1789 Fr. İnkılabı ile ortaya çıkan milliyetçilik fikri, milli devletler
kurma düşüncesini geliştirmiş, bu anlayış daha sonra da Avrupa
milletlerinin benimsediği kendi milletini üstün görme politikasının
kaynağı olmuştur. Panislavizm, Pan-Germenizm gibi milliyetçi akımların
ortaya çıkması bu anlayışın ürünüdür.
1-Osmanlı Topraklarının Paylaşılması İsteği:
Osmanlı toprakları üzerindeki nüfuz mücadelesi ve ileride �Hasta Adam�
ın mirasının ne şekilde paylaşılacağı meselesi, I. Dünya Savaşına yol
açan bir diğer önemli nedendir. XIX. Yüzyıl başlarındaki Rus, İngiliz,
Fransız rekabetine, yüzyılın sonlarında Almanya�nın da katılması bu
rekabeti hızlandırmıştır.
2-Hızlı Silahlanma-Militarizm:
Milli birliğini oluşturan Almanya kısa sürede sanayileşmiş ve
sanayisinin bir kısmını savaş sanayiine yöneltmiştir. Alman Krupp
fabrikalarında büyük toplar, diğer ülkelerini yaptıklarından farklı
silahlar yapılırken, tersanelerinde denizaltılar ve savaş gemileri
yapılmakta idi. Almanya�nın bu davranışı, diğer Avrupa devletlerini de
silahlanma yarışına yöneltmiştir. Bu da militarizmin güçlenmesine ve
yönetenlerin yönettikleri halkı savaşa özendirmelerinde etkili olmuştur.
3-Bloklaşma:
Almanya milli birliğini kurduktan sonra, dış politikada farklı bir yol
izlemiştir. Alman milli birliğinin kurucusu Bismarc, Almanya�yı
Avrupa�nın karada en güçlü devleti haline getirmek arzusundadır.
Bismarc�in bu arzusunu gerçekleştirmesini engelleyecek tek güç
Fransa�dır. Çünkü Alman milli birliği kurulurken Fransızlar, Almanlara
yenilmişlerdir.
Bismarc, Fransa�nın en kısa sürede kendisini toparlayacağı ve
Almanya�dan bu yenilginin intikamını almaya çalışacağı inancındadır.
İşte bu inanç Almanya�yı güçlü devletle Fransa�ya karşı Almanya�nın
yanına çekme arayışına yöneltmiştir. Böylece dünya devletleri arasında
ilk kez gruplaşma hareketi başlatılmıştır. 1860-1890 yılları arasında
yapılan antlaşmalarla Almanya, Ç.Rusya�sı, Avusturya-Macaristan�ı
yanına almıştır. Bu birliğe �Üçlü İttifak� adı verilmiştir. İtalya da
daha sonrada Üçlü İttifaka katılmıştır. 1890�a kadar Üçlü İttifak da
her hangi bir çözülme yaşanmamıştır.
1890�da Almanya�da bir taht değişikliği yaşanmış yeni imparatorla
Başbakan Bismarc arasında dış politikada ciddi görüş ayrılıkları
yaşanmaya başlamış, bu yüzden de Bismarc başbakanlıktan istifa
etmiştir. II. Wilhelm döneminde Almanya, Ç.Rusya�sının kendi yanında
yer almasını gereksiz görmüş ve 1890�da Ç.Rusya�sı ile süresi dolan ve
yenilenmesi gereken antlaşma yapılmayarak, Rusya devletlerarası alanda
Almanya�nın karşısına itilmiştir.
Bu durum Rusya�yı 1894�de Fransa ile anlaşmaya yöneltmiştir. Bu
birlikteliğe İngiltere�nin de katılmasıyla Üçlü İttifaka karşı �Üçlü
İtilaf� bloğu oluşturulmuştur. Zamanla bloklar arasındaki ekonomik
rekabet, silahlanma yarışı gerginlik yaratmış, bu gerginlik de I. Dünya
Savaşının çıkışında etkin rol oynamıştır.
I. Dünya Savaşı�nın Başlaması-Gelişmesi
Osmanlı Devleti�nin Savaşa Girmesi
Osmanlı Devleti birkaç asır süren Gerileme Döneminde, özellikle de son
yıllarda devletler arası alanda yalnızlığa itilmiştir. Büyük devletler
açısından bir güç olarak görülmemektedir. Buda Osmanlı Devleti�ni,
dünyada gruplaşmalar hızla sürerken, ittifak yapabileceği bir ülke
bulabilme sıkıntısına sokmuştur. Üçlü İtilaf grubu, Osmanlı Devleti ile
ittifak yapmaya sıcak bakmamakta, Osmanlı Devleti�nin ittifak yapmak
zorunda bırakıldığı Üçlü İttifak grubuna dahil olmak ise Osmanlı
Devletine sıcak gelmemektedir. Osmanlı Devleti�nin Üçlü İtilaf
devletlerine ayrı ayrı yaptığı ittifak tekliflerini reddedilmesi,
Osmanlı Devletini yalnız kalmamak için Almanya�nın dahil olduğu Üçlü
İttifak ile anlaşmaya mecbur etmiştir.
Artık Avrupa�da bu gerginliği savaşa dönüştürecek bir kıvılcım
beklenmektedir. Avusturya-Macaristan veliahdının Saraybosna�yı ziyareti
sırasında bir Sırplı tarafından öldürülmesi ile beklenen bu kıvılcım
çıkmıştır. Bu olayın intikamını almak için Sırbistan�a savaş açmaya
karar veren Avusturya-Macaristan, müttefiki Almanya tarafından
cesaretlendirilmiştir. Böylece I. Dünya Savaşı Avusturya-Macaristan ile
Sırbistan arasında başlamıştır. Rusya�nın Sırbistan�ı yalnız bırakmamak
amacıyla savaşa katılması, Almanya�nın da Avusturya-Macaristan�ın
yanında savaşa girmesini kaçınılmaz kılmıştır.
Almanya savaşa katıldığını dünyaya ilan etmeden önce, 2 Ağustos 1914
gecesi İstanbul�da üst düzey İttihat ve Terakki yöneticileriyle gizli
bir ittifak görüşmesi yapmış ve bu görüşme sonunda Osmanlı Devleti ile
Almanya arasında gizli bir ittifak anlaşması yapılmıştır. Bu ittifaka
göre; Almanya�nın savaşta Avusturya-Macaristan�ın yanında yer alması
halinde Osmanlı Devleti de Almanya�nın yanında yer alacaktır. Osmanlı
topraklarına yönelik bir saldırı halinde, Almanya Osmanlı Devleti�ni
koruyacaktır. Bu ittifakla bir anlamda Osmanlı Devleti�nin kendi
ihtiyaç duyduğu anda yanında yer alması imkanını elde eden Almanya�nın;
2/3 Ağustos 1914 gecesi I. Dünya Savaşına katılmasıyla savaşın alanı
genişlemiştir.
Almanya savaşa girmesi ile birlikte Alman Genel Kurmayının 1900�lerde
hazırladığı savaş planını uygulamaya koymuştur. Bu plana göre Almanya
savaşa girdiği andan itibaren bütün gücüyle Fransa üzerine yüklenecek
ve 6 haftalık süre zarfında Avusturya-Macaristan Rus kuvvetlerini
oyalayacaktır. 6 haftalık sürenin tamamlanması ile birlikte
Fransızların işini bitirmiş olan Almanlar, Avrupa topraklarından
geçerek Rusya üzerine yürüyecekler ve Avusturya kuvvetleri ile birlikte
Rusya�ya kesin darbeyi indireceklerdir.
Almanya�nın savaşa katılmasından sonra uygulamaya konan bu plan
başarılı olamamış, Almanlar Fransızları yenemedikleri gibi, Fransız
topraklarında ağır kayba uğramışlardır. Öte yandan Avusturya da, Rus
kuvvetlerini oyalamada yetersiz kalmıştır. Fransızları yenemeyen
Almanların, Avrupa topraklarını çiğnemeleri ve Belçika�ya saldırmaları,
Belçika�nın yanı sıra, İngiltere�nin de Almanya�ya karşı savaşa
katılmasına yol açmıştır. Kafkasya topraklarında Avusturya ile
birlikte, Ruslara yok edici darbeyi indiremeyen Almanların Avrupa�da
uyguladıkları savaş planları tümüyle başarısız olmuştur. Bu
başarısızlık Almanları zinde yeni kuvvetler bulmaya ve yeni cepheler
açmaya yöneltmiştir.
Almanların bu amaçlan kullanabilecekleri hazırdaki kuvvet Türk
kuvvetleri idi. Osmanlı Devletini savaşın içine çekmek için bir
mizansen gerekmekte idi. Akdeniz de İngiliz gemileri ile çarpışan ve
Türk Boğazlarına giren iki Alman savaş gemisi Türkiye�yi savaşa sokacak
bahane oldu. Osmanlı devleti önce bu gemilerin Almanya�dan satın
alındığını duyurdu. Yavuz ve Midilli adı verilen Alman mürettebatlı,
Türk bayraklı bu gemiler, Enver Paşanın bilgisi dahilinde Karadeniz�e
çıkarılmışlardır. Amiral Şusan komutasındaki bu gemilerden Rus
kalelerine ateş açılması, Rusya�nın bu olayı Osmanlı Devleti�nin
kendisine savaş ilanı olarak değerlendirip karşılık vermesi, Osmanlı
Devletinin bir anda kendisini savaşın içinde yer almaya mecbur
etmiştir.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Almanya�nın Avrupa�da savaşması,
Uzakdoğu da yayılmacı bir politika izleyen Japonya�nın işine
yaramıştır. Almanya�ya 23 Ağustos 1914�de savaş ilan eden Japonya,
Almanya�nın Uzakdoğu�daki sömürgelerini ele geçirmiş ve Kasım 1914�de
savaşı kendi açısından sonuçlandırmıştır.
I Dünya Savaşında Türk Cepheleri
Osmanlı Devletinin savaşa katılmasıyla savaş alanı genişlemiştir. Bir
çok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti�nin hareket planının
esasını, İttifak Devletleri�nin Avrupa da ki yükünü hafifletmek
oluşturmaktadır. Bu amaçla 3 aşamalı şu plan uygulanacaktır:
Ruslara karşı; Orta Asya�daki ve Kafkasya�daki Müslümanların, halifenin ilan edeceği cihat çağrısı ile harekete geçirilmesi.
İngilizlere karşı; Habeşistan, Sudan, Trablusgarp�daki Müslümanların yine halifenin cihat çağrısı ile harekete geçirilmesi.
Boğazların Türk ve Alman kuvvetlerince ortak savunulması.
Bu planla; Kafkasya�da Ruslar, Suveyş�de İngilizler meşgul edilerek,
Almanya ve Avusturya�nın yükü hafifletilecek, İngiltere�nin Hindistan
ile olan deniz yolu bağlantısına engel olunacak ve güneyde ki zengin
petrollerden ittifak devletlerinin yararlanması sağlanacaktır. I. Dünya
Savaşında bu amaçla Türk Ordusu şu cephelerde savaşmıştır.
1-Çanakkale Cephesi:
İngiliz ve Fransız ortak saldırılarına karşı savaşılan bu cephede
gerçekleşen muharebeler, Türkler açısından savaşın en önemli olayıdır.
Çanakkale�de bir cephe açılmasının sebebi, İtilaf devletleri açısından
şöyledir: Çanakkale boğazını geçmek, İstanbul�u ele geçirmek, Osmanlı
devletini savaş içinde çökertmek, sonrada müttefikleri Rusya�ya
yardımda bulunmaktır. İtilaf devletleri yetkililerinin düşüncesine
göre; Osmanlı Devletinin savaş dışı bırakılmasıyla Süveyş kanalı ve
Hint Yolu üzerindeki Osmanlı baskısı kalkacak, Balkan Devletleri�nin
İttifak Devletleri saffında yer almaları önlenecektir.
Çanakkale Savaşlarında Tümen Komutanı M. Kemal Düşmana ilerleme imkanı
tanımamış, düşmanın Çanakkale�den geçerek İstanbul�u işgal etmesine
izin vermemiştir. Emsalsiz bir zafer olarak tarihe geçen Çanakkale
Savaşının sonuçları şöyle sıralanabilir:
A-) İnsan kaybı açısından dünya tarihinde en yüksek kaybın savaşlardan
biridir. Yaklaşık olarak 254.000 Türk, 250.000 yabancı olmak üzere
toplam 504.000 insanın hayatına malolmuştur.
B-) Türk Ordusu�nun hesaba katılmayan savaş gücü, direnme azmi ve başarısı I. Dünya Savaşı�nın uzamasına neden olmuştur.
C-) İstanbul ve Boğazlar mutlak bir istiladan kurtulmuşlardır.
D-) İngiltere ve Fransa boğazları geçip, Rusya�ya yardım
ulaştıramadıkları için Rusya�da sıkıntı artmış, bu da Bolşevik
İhtilali�nin başarıya ulaşmasına ve Rusya�nın savaştan çekilmesi Kars,
Ardahan, Batum�un geri alınması imkanını sağlamıştır.
E-) Türk Milletine moral kazandırmıştır.
F-) Çanakkale�de yeni Türk Devleti�nin ilk temelleri atılmış, Milli
Mücadele hareketinin lideri M. Kemal�in büyük kabiliyeti ortaya
çıkmıştır.
Uzakdoğu�da geniş bir alanda ve açık denizlerde, o zamana kadar
görülmemiş büyüklükte ve uzun süreli savaşına I. Dünya Savaşı
denilmektedir. I. Dünya Savaşına yol açan sebepler şunlardır:
1-Ekonomik Rekabet ve Sömürgecilik:
Sömürge edinme ve dış yatırımlarla gelişen ekonomik rekabet, savaşın en
önemli sebeplerinden biridir. Sömürgecilik anlayışı, Rönesans�tan sonra
Sanayi İnkılabı ile önem kazanmış, ham madde ve Pazar arayışı
gelişmemiş, ham madde kaynakları zengin ülkelerin sömürge olarak
kullanılması arzusunu kamçılamıştır. Öncülüğünü İngiltere�nin yaptığı
sömürgecilikte İngiltere�yi Fransa, Belçika, Hollanda, Almanya, Rusya
gibi ülkeler izlemiştir. Sömürgecilik kervanına ABD�nin de katılmasıyla
sömürgecilik anlayışı Pasifik Okyanusuna da egemen olmuştur. Bunun yanı
sıra büyük devletlerin çeşitli ülkelerde maden, demiryolu, deniz
işletmeleri vb dış yatırımları da vardır.
2-Avrupa�da Alman-Fransız; Balkanlar�da Rus-Avusturya Rekabeti:
Avrupa�daki Alman-Fransız anlaşmazlığı savaşın diğer bir nedenini
oluşturmaktadır. Alman milli birliğinin kurulması aşamasında Almanlar
Fransızları yenmişler ve yer altı kaynakları açısından zengin
Alsace-Lorraine�i Fransa�dan almışlardır. Bu tarihten itibaren
Fransızlar bunu milli bir mesele haline getirmişlerdir.
Diğer yandan Balkanlar�da da Rusya ile Avusturya arasında çekişme
vardır. Akdeniz�e açılmak isteyen Rusya, Panislavizm politikasıyla
Balkanları nüfuzu altına almak istemektedir. Aynı şekilde Avusturya�da
Balkanlar�da hakimiyet kurmak istemektedir. Çıkar çatışması bu iki
devlet arasında şiddetli rekabete yol açmaktadır.
3-Milliyetçilik:
1789 Fr. İnkılabı ile ortaya çıkan milliyetçilik fikri, milli devletler
kurma düşüncesini geliştirmiş, bu anlayış daha sonra da Avrupa
milletlerinin benimsediği kendi milletini üstün görme politikasının
kaynağı olmuştur. Panislavizm, Pan-Germenizm gibi milliyetçi akımların
ortaya çıkması bu anlayışın ürünüdür.
1-Osmanlı Topraklarının Paylaşılması İsteği:
Osmanlı toprakları üzerindeki nüfuz mücadelesi ve ileride �Hasta Adam�
ın mirasının ne şekilde paylaşılacağı meselesi, I. Dünya Savaşına yol
açan bir diğer önemli nedendir. XIX. Yüzyıl başlarındaki Rus, İngiliz,
Fransız rekabetine, yüzyılın sonlarında Almanya�nın da katılması bu
rekabeti hızlandırmıştır.
2-Hızlı Silahlanma-Militarizm:
Milli birliğini oluşturan Almanya kısa sürede sanayileşmiş ve
sanayisinin bir kısmını savaş sanayiine yöneltmiştir. Alman Krupp
fabrikalarında büyük toplar, diğer ülkelerini yaptıklarından farklı
silahlar yapılırken, tersanelerinde denizaltılar ve savaş gemileri
yapılmakta idi. Almanya�nın bu davranışı, diğer Avrupa devletlerini de
silahlanma yarışına yöneltmiştir. Bu da militarizmin güçlenmesine ve
yönetenlerin yönettikleri halkı savaşa özendirmelerinde etkili olmuştur.
3-Bloklaşma:
Almanya milli birliğini kurduktan sonra, dış politikada farklı bir yol
izlemiştir. Alman milli birliğinin kurucusu Bismarc, Almanya�yı
Avrupa�nın karada en güçlü devleti haline getirmek arzusundadır.
Bismarc�in bu arzusunu gerçekleştirmesini engelleyecek tek güç
Fransa�dır. Çünkü Alman milli birliği kurulurken Fransızlar, Almanlara
yenilmişlerdir.
Bismarc, Fransa�nın en kısa sürede kendisini toparlayacağı ve
Almanya�dan bu yenilginin intikamını almaya çalışacağı inancındadır.
İşte bu inanç Almanya�yı güçlü devletle Fransa�ya karşı Almanya�nın
yanına çekme arayışına yöneltmiştir. Böylece dünya devletleri arasında
ilk kez gruplaşma hareketi başlatılmıştır. 1860-1890 yılları arasında
yapılan antlaşmalarla Almanya, Ç.Rusya�sı, Avusturya-Macaristan�ı
yanına almıştır. Bu birliğe �Üçlü İttifak� adı verilmiştir. İtalya da
daha sonrada Üçlü İttifaka katılmıştır. 1890�a kadar Üçlü İttifak da
her hangi bir çözülme yaşanmamıştır.
1890�da Almanya�da bir taht değişikliği yaşanmış yeni imparatorla
Başbakan Bismarc arasında dış politikada ciddi görüş ayrılıkları
yaşanmaya başlamış, bu yüzden de Bismarc başbakanlıktan istifa
etmiştir. II. Wilhelm döneminde Almanya, Ç.Rusya�sının kendi yanında
yer almasını gereksiz görmüş ve 1890�da Ç.Rusya�sı ile süresi dolan ve
yenilenmesi gereken antlaşma yapılmayarak, Rusya devletlerarası alanda
Almanya�nın karşısına itilmiştir.
Bu durum Rusya�yı 1894�de Fransa ile anlaşmaya yöneltmiştir. Bu
birlikteliğe İngiltere�nin de katılmasıyla Üçlü İttifaka karşı �Üçlü
İtilaf� bloğu oluşturulmuştur. Zamanla bloklar arasındaki ekonomik
rekabet, silahlanma yarışı gerginlik yaratmış, bu gerginlik de I. Dünya
Savaşının çıkışında etkin rol oynamıştır.
I. Dünya Savaşı�nın Başlaması-Gelişmesi
Osmanlı Devleti�nin Savaşa Girmesi
Osmanlı Devleti birkaç asır süren Gerileme Döneminde, özellikle de son
yıllarda devletler arası alanda yalnızlığa itilmiştir. Büyük devletler
açısından bir güç olarak görülmemektedir. Buda Osmanlı Devleti�ni,
dünyada gruplaşmalar hızla sürerken, ittifak yapabileceği bir ülke
bulabilme sıkıntısına sokmuştur. Üçlü İtilaf grubu, Osmanlı Devleti ile
ittifak yapmaya sıcak bakmamakta, Osmanlı Devleti�nin ittifak yapmak
zorunda bırakıldığı Üçlü İttifak grubuna dahil olmak ise Osmanlı
Devletine sıcak gelmemektedir. Osmanlı Devleti�nin Üçlü İtilaf
devletlerine ayrı ayrı yaptığı ittifak tekliflerini reddedilmesi,
Osmanlı Devletini yalnız kalmamak için Almanya�nın dahil olduğu Üçlü
İttifak ile anlaşmaya mecbur etmiştir.
Artık Avrupa�da bu gerginliği savaşa dönüştürecek bir kıvılcım
beklenmektedir. Avusturya-Macaristan veliahdının Saraybosna�yı ziyareti
sırasında bir Sırplı tarafından öldürülmesi ile beklenen bu kıvılcım
çıkmıştır. Bu olayın intikamını almak için Sırbistan�a savaş açmaya
karar veren Avusturya-Macaristan, müttefiki Almanya tarafından
cesaretlendirilmiştir. Böylece I. Dünya Savaşı Avusturya-Macaristan ile
Sırbistan arasında başlamıştır. Rusya�nın Sırbistan�ı yalnız bırakmamak
amacıyla savaşa katılması, Almanya�nın da Avusturya-Macaristan�ın
yanında savaşa girmesini kaçınılmaz kılmıştır.
Almanya savaşa katıldığını dünyaya ilan etmeden önce, 2 Ağustos 1914
gecesi İstanbul�da üst düzey İttihat ve Terakki yöneticileriyle gizli
bir ittifak görüşmesi yapmış ve bu görüşme sonunda Osmanlı Devleti ile
Almanya arasında gizli bir ittifak anlaşması yapılmıştır. Bu ittifaka
göre; Almanya�nın savaşta Avusturya-Macaristan�ın yanında yer alması
halinde Osmanlı Devleti de Almanya�nın yanında yer alacaktır. Osmanlı
topraklarına yönelik bir saldırı halinde, Almanya Osmanlı Devleti�ni
koruyacaktır. Bu ittifakla bir anlamda Osmanlı Devleti�nin kendi
ihtiyaç duyduğu anda yanında yer alması imkanını elde eden Almanya�nın;
2/3 Ağustos 1914 gecesi I. Dünya Savaşına katılmasıyla savaşın alanı
genişlemiştir.
Almanya savaşa girmesi ile birlikte Alman Genel Kurmayının 1900�lerde
hazırladığı savaş planını uygulamaya koymuştur. Bu plana göre Almanya
savaşa girdiği andan itibaren bütün gücüyle Fransa üzerine yüklenecek
ve 6 haftalık süre zarfında Avusturya-Macaristan Rus kuvvetlerini
oyalayacaktır. 6 haftalık sürenin tamamlanması ile birlikte
Fransızların işini bitirmiş olan Almanlar, Avrupa topraklarından
geçerek Rusya üzerine yürüyecekler ve Avusturya kuvvetleri ile birlikte
Rusya�ya kesin darbeyi indireceklerdir.
Almanya�nın savaşa katılmasından sonra uygulamaya konan bu plan
başarılı olamamış, Almanlar Fransızları yenemedikleri gibi, Fransız
topraklarında ağır kayba uğramışlardır. Öte yandan Avusturya da, Rus
kuvvetlerini oyalamada yetersiz kalmıştır. Fransızları yenemeyen
Almanların, Avrupa topraklarını çiğnemeleri ve Belçika�ya saldırmaları,
Belçika�nın yanı sıra, İngiltere�nin de Almanya�ya karşı savaşa
katılmasına yol açmıştır. Kafkasya topraklarında Avusturya ile
birlikte, Ruslara yok edici darbeyi indiremeyen Almanların Avrupa�da
uyguladıkları savaş planları tümüyle başarısız olmuştur. Bu
başarısızlık Almanları zinde yeni kuvvetler bulmaya ve yeni cepheler
açmaya yöneltmiştir.
Almanların bu amaçlan kullanabilecekleri hazırdaki kuvvet Türk
kuvvetleri idi. Osmanlı Devletini savaşın içine çekmek için bir
mizansen gerekmekte idi. Akdeniz de İngiliz gemileri ile çarpışan ve
Türk Boğazlarına giren iki Alman savaş gemisi Türkiye�yi savaşa sokacak
bahane oldu. Osmanlı devleti önce bu gemilerin Almanya�dan satın
alındığını duyurdu. Yavuz ve Midilli adı verilen Alman mürettebatlı,
Türk bayraklı bu gemiler, Enver Paşanın bilgisi dahilinde Karadeniz�e
çıkarılmışlardır. Amiral Şusan komutasındaki bu gemilerden Rus
kalelerine ateş açılması, Rusya�nın bu olayı Osmanlı Devleti�nin
kendisine savaş ilanı olarak değerlendirip karşılık vermesi, Osmanlı
Devletinin bir anda kendisini savaşın içinde yer almaya mecbur
etmiştir.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken, Almanya�nın Avrupa�da savaşması,
Uzakdoğu da yayılmacı bir politika izleyen Japonya�nın işine
yaramıştır. Almanya�ya 23 Ağustos 1914�de savaş ilan eden Japonya,
Almanya�nın Uzakdoğu�daki sömürgelerini ele geçirmiş ve Kasım 1914�de
savaşı kendi açısından sonuçlandırmıştır.
I Dünya Savaşında Türk Cepheleri
Osmanlı Devletinin savaşa katılmasıyla savaş alanı genişlemiştir. Bir
çok cephede savaşmak zorunda kalan Osmanlı Devleti�nin hareket planının
esasını, İttifak Devletleri�nin Avrupa da ki yükünü hafifletmek
oluşturmaktadır. Bu amaçla 3 aşamalı şu plan uygulanacaktır:
Ruslara karşı; Orta Asya�daki ve Kafkasya�daki Müslümanların, halifenin ilan edeceği cihat çağrısı ile harekete geçirilmesi.
İngilizlere karşı; Habeşistan, Sudan, Trablusgarp�daki Müslümanların yine halifenin cihat çağrısı ile harekete geçirilmesi.
Boğazların Türk ve Alman kuvvetlerince ortak savunulması.
Bu planla; Kafkasya�da Ruslar, Suveyş�de İngilizler meşgul edilerek,
Almanya ve Avusturya�nın yükü hafifletilecek, İngiltere�nin Hindistan
ile olan deniz yolu bağlantısına engel olunacak ve güneyde ki zengin
petrollerden ittifak devletlerinin yararlanması sağlanacaktır. I. Dünya
Savaşında bu amaçla Türk Ordusu şu cephelerde savaşmıştır.
1-Çanakkale Cephesi:
İngiliz ve Fransız ortak saldırılarına karşı savaşılan bu cephede
gerçekleşen muharebeler, Türkler açısından savaşın en önemli olayıdır.
Çanakkale�de bir cephe açılmasının sebebi, İtilaf devletleri açısından
şöyledir: Çanakkale boğazını geçmek, İstanbul�u ele geçirmek, Osmanlı
devletini savaş içinde çökertmek, sonrada müttefikleri Rusya�ya
yardımda bulunmaktır. İtilaf devletleri yetkililerinin düşüncesine
göre; Osmanlı Devletinin savaş dışı bırakılmasıyla Süveyş kanalı ve
Hint Yolu üzerindeki Osmanlı baskısı kalkacak, Balkan Devletleri�nin
İttifak Devletleri saffında yer almaları önlenecektir.
Çanakkale Savaşlarında Tümen Komutanı M. Kemal Düşmana ilerleme imkanı
tanımamış, düşmanın Çanakkale�den geçerek İstanbul�u işgal etmesine
izin vermemiştir. Emsalsiz bir zafer olarak tarihe geçen Çanakkale
Savaşının sonuçları şöyle sıralanabilir:
A-) İnsan kaybı açısından dünya tarihinde en yüksek kaybın savaşlardan
biridir. Yaklaşık olarak 254.000 Türk, 250.000 yabancı olmak üzere
toplam 504.000 insanın hayatına malolmuştur.
B-) Türk Ordusu�nun hesaba katılmayan savaş gücü, direnme azmi ve başarısı I. Dünya Savaşı�nın uzamasına neden olmuştur.
C-) İstanbul ve Boğazlar mutlak bir istiladan kurtulmuşlardır.
D-) İngiltere ve Fransa boğazları geçip, Rusya�ya yardım
ulaştıramadıkları için Rusya�da sıkıntı artmış, bu da Bolşevik
İhtilali�nin başarıya ulaşmasına ve Rusya�nın savaştan çekilmesi Kars,
Ardahan, Batum�un geri alınması imkanını sağlamıştır.
E-) Türk Milletine moral kazandırmıştır.
F-) Çanakkale�de yeni Türk Devleti�nin ilk temelleri atılmış, Milli
Mücadele hareketinin lideri M. Kemal�in büyük kabiliyeti ortaya
çıkmıştır.
Geri: 1. Dünya Savaşı ve Osmanlı
2-Kafkas Cephesi:
Bu cephede Ruslara karşı savaşılmıştır. Enver Paşa komutasında ki
150.000 kişilik Türk ordusu, Sarıkamış Taarruzunu başlatmış ancak
taarruz ağır kış şartları yüzünden 100.000 kayıp verilerek,
başarısızlıkla sonuçlandırılmıştır. Bu başarısızlıktan yararlanan Rus
birlikleri Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincan�ı ele
geçirmişlerdir. 1916 yazında Diyarbakır�da ki 16. Kolorduya komutan
olarak atanan M. Kemal, Rus birliklerinin Diyarbakır yönündeki
ilerleyişlerini durdurmuş, karşı taarruzla Muş ve Bitlis�i geri
almıştır. 1917 Bolşevik İhtilali ile Kafkas Cephesi�nde harekat
durmuştur.
3-Kanal Cephesi
Mısır�da Osmanlı hakimiyetini yeniden sağlamak ve Süveyş Kanalını ele
geçirerek, İngiltere�nin Hindistan yolunu kesmek amacıyla girişilen
Kanal Harekatı, 1915 yılı başından itibaren iki kol halinde
ilerlemişlerdir. Gerekli ulaşım imkanlarının sağlanamaması yüzünden
harekat başarısızlıkla sonuçlanmış, karşı taarruza geçen İngilizler,
Türk ordusunu geri çekilmeye mecbur etmişlerdir.
4-Filistin Cephesi:
Kanal Harekatının başarısızlıkla sonuçlanması yüzünden, bu bölgedeki
savaşın ağırlık noktası Filistin ve Suriye�ye kaymıştır. Bu arada Mekke
Emiri Şerif Hüseyin ile anlaşan ve onlara Suriye, Irak ve Hicaz�ı içine
alan, müstakil bir Arap Devleti kurmaları vaadinde bulunan İngilizler,
aynı zamanda Siyonistlere de Filistin �de bir devlet kurmaları sözünü
vermiştir. Böylece İsrail Devleti�nin kurulması için gerekli zemin
hazırlanarak, Filistin Meselesi olarak bilinen olayların tohumları
saçılmıştır.
1917�de İngilizlerle Kudüs�ü ele geçirmişler, 1918�de M. Kemal � in
komuta ettiği 7.Ordu mevzilerini başarıyla savunmuştur. 8. Orduya bozan
İngilizler, M. Kemal Paşa� nın ordusunu da yok etmek istediler. Bunu
anlayan M. Kemal İngilizlere karşı başarılı savaşlar vererek, ordusunu
imhadan kurtarmıştır.
5. Irak Cephesi:
1914�te Basra�ya asker çıkaran İngilizler, Abadan petrollerini korumak
ve kuzeye doğru ilerleyerek, Ruslarla birleşip Anadolu�yu çember içine
almak düşüncesindedirler. Ayrıca; Türk kuvvetlerinin İran�a girmesini
ve Hindistan�ı tehdit etmesini önlemeyi de düşünmüşlerdir.
Kütulamara�ya ve oradan da kuzeye ilerleyen İngilizler, 1915 sonlarında
kuvvetlerin büyük bölümünü kaybederek, geri çekilmişlerdir. İngilizler
karşısında elde edilen bu başarılar uzun sürmemiş,yeniden Basra�ya
kuvvet çıkaran İngilizler, 1917�de Bağdat�a girmişlerdir. 1918�de
Kerkük�ü ele geçiren İngilizler, Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada
Musul yakınlarına kadar gelmiş bulunmaktadırlar.
6.Galiçya ve Makedonya Cephesi:
Türk kuvvetleri ve müttefiklere yardım amacıyla Osmanlı sınırları
dışındaki Galiçya ve Makedonya�da savaşmışlardır. Galiçya cephesinde
Alman-Avusturya kuvvetlerine yardım eden Türk kuvvetleri Romanya
kuvvetlerini yenmişlerdir. Makedonya�da da Türk askerleri Bulgar
kuvvetlerine yardımcı olmuşlardır.
I. Dünya Savaşı Yıllarında Yapılan Gizli Antlaşmalar
Türklerin I.Dünya Savaşında İtilaf Devletlerine karşı cephe alması,
öteden beri İtilaf Devletleri tarafından düşünülen, Osmanlı
topraklarının paylaşılması projesini hem kolaylaştırmış, hem de
hızlandırmıştır. 1915-1917 yılları arasında yapılan gizli antlaşmalar
zinciri ile Osmanlı toprakları, İtilaf Devletleri arasında şu şekilde
paylaşmışlardır.
1.İstanbul Antlaşması:
Ruslar, İngiliz ve Fransız donanmalarının Çanakkale Savaşına
giriştikleri sırada bu devletleri sıkıştırarak, Boğazlar ve İstanbul
ile ilgili bazı isteklerde bulunmuşlardır. 1915 baharında yapılan
görüşmeler sonunda İngiliz ve Fransızlar, İstanbul ve boğazları Ruslara
vermeyi kabul etmişlerdir. Ayrıca Trakya�da Midye�den Enez�e çekilen
bir hattın doğusunda kalan arazi ile Sakarya ağzından başlayarak Gemlik
körfezine inen bir hattın batısında kalan bir toprak parçası da Ruslara
veriliyordu. Rusya�ya verilecek topraklar arasında Gökçeada ve Bozcaada
da vardı. Buna karşılık Ruslarda İngiltere ve Fransa�nın Anadolu ve
orta doğudaki Osmanlı toprakları ile İskenderun körfezi ve Toroslara
kadar Çukurova üzerindeki haklarını tanımayı kabulleniyorlardı.
2.Londra Antlaşması:
1915 �de Londra da İngiliz ve Fransız ve İtalyanlarla arasında
yapılmıştır. Bu antlaşma ile zaten İtalya�nın elinde bulunan 12 adada
İtalya tam hakimiyet kazanıyordu. İngiltere,Fransa ve Rusya�nın Osmanlı
Devleti�nin Asya�daki topraklarını paylaşmasına karşılık İtalya�ya da
Antalya bölgesinde buna eşdeğer bir pay verilmesini kabul ediyordu.
3.Sykes-Picot Antlaşması:
Bu antlaşma ile ilgili görüşmeler İtalya�nın savaşa katılmasından önce
başlamış, ancak; İtalya savaşa katıldıktan sonra sonuçlanmıştır. Bu
antlaşma ile Aladağ, Kayseri, Akdağ, Yıldızdağ, Zara,Eğin ,Harput ile
sınırlanan arazi ile Kilikya, Suriye, ve Musul Fransa�ya bırakılıyordu.
Hayfa, Akka limanları ile Irak ve Fransızlara verilen arazinin güneyi
de İngiltere�ye kalıyordu.
4.St.Jean de Maurienne Antlaşması:
Rusya�nın 1917 Bolşevik İhtilali sonucu savaştan çekilmesi üzerine
İngiltere ve Fransa İtalya ya daha fazla önem vermeye başlamışlardır.
İtalya ile yapılan St.Jean de Maurienne Antlaşması ile İtalya ya
Sykes-Picot Antlaşmasını tanıması kaydıyla İzmir ve Konya ya kadar olan
bölge veriliyordu. Ancak uygulama da bu antlaşmaya bağlı kalınmamış,
İzmir�e İtalyanlar yerine Yunanlıların çıkarılması kararı verilmiştir.
A.B.D �nin I. Dünya Savaşına Katılması
1917 Nisanından itibaren Rusya�nın savaşı terk etmesi ile İtilaf
kanadında ortaya çıkan boşluğu, savaşa katılan A.B.D doldurmuştur.
A.B.D�nin savaşa katılması, Almanya�nın 1915�den itibaren başlatmış
olduğu denizaltı savaşlarının bir sonucudur. İngiltere savaşın başından
itibaren donanması ile Almanya�yı abluka altına alarak Almanya�nın
ticari gücünü kırmaya çalışmıştır.
Almanya da, İngiltere�nin bu ablukasını kırmak için geniş çaplı bir
denizaltı savaşı başlatmıştır. 1915 Mayısında iki İngiliz yolcu gemisi
(Lusitania ve Arabic) Alman denizaltları tarafından batırılmış ve
birçok Amerikalı yolcuda bu olaylarda hayatını kaybetmiştir. Bu olaylar
Amerikan-Alman ilişkilerini gerginleştirmiş ise de, Almanya�nın geri
adım atması, bir daha bu tür olaylar olmayacağına dahi teminat vermesi
üzerine ABD daha ileri gitmemiştir. Buna rağmen 1916�da bu kez de bir
Fransız yolcu gemisinin Alman denizaltlılarınca batırılması ve bu
olayda da bazı Amerikan vatandaşlarının ölmesi üzerine, iki devlet
arasındaki ilişkilere yeniden gerginlik kazandırmıştır.
Almanya denizaltı savaşlarını sürdürürken, diğer taraftan da İtilaf
güçlerine yardım eden Amerika�ya karşı, özellikle Lâtin Amerika
ülkelerinde Amerikan aleyhtarı faaliyetlere girişmişlerdir. 1917 de
Almanya, Amerika ile arası bozuk olan Meksika�dan faydalanma yoluna
gitmiştir.
Amerika, Almanya �ya karşı savaşı başlattığı taktirde Meksika
Almanya�nı yanında yer alacak, Almanya Meksika�ya ekonomik yardım
yapacak ve ayrıca Amerikan topraklarından olan Teksas, Yeni Meksika ve
Arizona eyaletlerini Meksika�ya verecektir. Buna karşılık Meksika,
Japonya ile Almanya arsında aracılık yaparak Amerika ya karşı bir Japon
Alman Meksika ittifakını kurulmasını sağlayacaktır.
Bu olayı Amerikanın dış politikasının esaslarını çizen Monröe
Doktrinine aykırı bulan Amerika�nın artık sessizce kalabilmesi
imkansızdır.1917 de iki amerikan ticaret gemisinin alman
denizatlılarınca batırılması bardağı taşıran son damla olmuş ve 2 nisan
1917 de ABD Almanya ya karşı olarak 1. Dünya savaşına katılmıştır.
A.B.D. �nin üstün teknolojisi ile ve zinde kuvvetleri ile yorgun İtilaf
Devletleri�nin yer alması İtilaf Devletleri�nin savaşı kazanma şansını
artırmıştır.
Savaşın taraflara çok ağır gelmeye başladığı sırada, herkesin barışa
özlem duyduğu bir atmosferi oluşturmayı ABD başkanı Wilson düşünmüş ve
14 maddelik Wilson Prensiplerini açıklamıştır.
Wilson İlkelerine göre; Avrupa�da milliyetler arası tutularak, siyasi
harita bu esasa göre düzenlenecektir. İşgal edilen yerler hemen
boşlatılacak, küçük devletlerin bağımsızlıkları büyük devletlerin
teminatı ile sağlanacaktır. Osmanlı Devleti�nin Türklerle mesken
kısımlarında Türk hakimiyeti sağlanacaktır. Ancak; Türk olmayan
milletlere muhtar gelişme imkanı sağlanacaktır. Çanakkale Boğazı
devamlı olarak bütün milletlerin gemilerine açık tutulacak ve bu durum
uluslar arası garanti altına alınacaktır.
Dünya Savaşını Sona Erdiren Antlaşmalar
Rusya�nın Bolşevik İhtilâli üzerine savaştan çekilmesiyle Rusya,
Brest-Litovsk Antlaşması ile savaşı sona erdirmiştir. Rusya bu antlaşma
ile tüm Doğu Anadolu�dan çekiliyor; Kars, Ardahan ve Batum�u Osmanlı
devletine geri veriyordu.
Romanya, Bükreş Antlaşması ile savaşa son vermiştir. Bulgaristan ile
Neuilly Antlaşması yapılmıştır. Avusturya Saint-German Antlaşmasını,
Macaristan ise Trianon Antlaşmasını imzalayarak, I Dünya Savaşına son
vermiştir.
Almanya ile Versailles Antlaşması yapılmıştır. Osmanlı Devleti ile
Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mondros Mütarekesinin imzalanmasında
Wilson Prensiplerinin Osmanlı Devletini ilgilendiren 12. Maddesi etkili
olmuştur. Antlaşması önemli bazı maddeleri şunlardır.
1) Boğazlar açılacak, bu bölgelerdeki istihkamlar müttefikler tarafından işgal edilecek.
2) Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum halinde,
herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir. (7.Madde)
3) Ermenilere bırakılması düşünülen Doğu Anadolu�daki altı ilde
(Erzurum, Van, Diyarbakır, Bitlis, Sivas, Harput) karışıklık çıktığı
taktirde, Antlaşma Devletleri bu bölgeleri de işgal edebileceklerdir.
4) Tüm haberleşme istasyonları Anlaşma Devletlerince denetim altında tutulacaktır.
5) Sınırların denetlenmesi ve iç düzenin korunması için gerekli olacak
birlikler dışında, Osmanlı ordusu terhis edilecek, bütün savaş gemileri
ordunun araç, gereç ve cephanesine el konacaktır.
6) Tüm liman ve tersanelerden Anlaşma Devletleri yararlanabileceklerdir.
Bu maddelerden de anlaşılacağı üzere Mondros Mütarekesi tam bir
teslimiyet belgesidir. Bu müzakere ile İtilaf Devletleri�nin Osmanlı
topraklarını istila etmesi kolaylaşmıştır.
1.Dünya Savaşı�nın Sonuçları
a) Siyasi Sonuçları:
Dünya haritası değişmiştir. Avusturya-Macaristan imparatorluğu
parçalanmış, Çarlık Rusya�sı ve Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Osmanlı
toprakları üzerinde yeni devletler ortaya çıkmıştır.Yeni rejimler
doğmuştur. Çarlığın yıkılması üzerine Rusya�da ilk kez sosyalist sistem
uygulanmıştır. Anadolu�da M. Kemal�in önderliğinde Milli Mücadele
hareketi başlatılarak, Yeni Türk Devleti�nin temelleri atılmış ve
Cumhuriyet idaresine geçiş süreci başlatılmıştır.
b) Ekonomik Sonuçları:
Avrupa, savaş öncesindeki ekonomik gücünü yitirmiş, bu güç A.B.D. ve
Japonya�ya geçmiştir. Avrupa�da ekonomi de devlet müdahalesi dönemi
başlamıştır. Avrupa Devletleri savaş sonrasında planlı kalkınma dönemi
başlamıştır. Avrupa�da savaş sonrasında yüksek enflasyon yaşanmıştır.
Osmanlı devleti ise savaş sonrasında ekonomik açıdan tam olarak
çökmüştür. Bu da Osmanlı Devleti�nin sonunu getirmiştir.
c) Toplumsal Sonuçları
10 milyon insanın ölümüne 20 milyon insanın yaralanmasına ve sakat
kalmasına yol açmıştır. Özellikle Avrupa�da üretici genç nüfusun
azalmasına, tüketici nüfusun çoğalmasına, dolayısıyla da ekonominin alt
üst olmasına neden olmuştur. Pek çok Batılı ülke savaş sırasında
cepheye giden askerlerinin üretimde ortaya çıkardığı boşluğu dolduran
ve ekonomik özgürlüklerini kazanan kadınlarına siyasi haklarını tanımak
zorunda kalmıştır.
Bu cephede Ruslara karşı savaşılmıştır. Enver Paşa komutasında ki
150.000 kişilik Türk ordusu, Sarıkamış Taarruzunu başlatmış ancak
taarruz ağır kış şartları yüzünden 100.000 kayıp verilerek,
başarısızlıkla sonuçlandırılmıştır. Bu başarısızlıktan yararlanan Rus
birlikleri Erzurum, Muş, Bitlis, Trabzon ve Erzincan�ı ele
geçirmişlerdir. 1916 yazında Diyarbakır�da ki 16. Kolorduya komutan
olarak atanan M. Kemal, Rus birliklerinin Diyarbakır yönündeki
ilerleyişlerini durdurmuş, karşı taarruzla Muş ve Bitlis�i geri
almıştır. 1917 Bolşevik İhtilali ile Kafkas Cephesi�nde harekat
durmuştur.
3-Kanal Cephesi
Mısır�da Osmanlı hakimiyetini yeniden sağlamak ve Süveyş Kanalını ele
geçirerek, İngiltere�nin Hindistan yolunu kesmek amacıyla girişilen
Kanal Harekatı, 1915 yılı başından itibaren iki kol halinde
ilerlemişlerdir. Gerekli ulaşım imkanlarının sağlanamaması yüzünden
harekat başarısızlıkla sonuçlanmış, karşı taarruza geçen İngilizler,
Türk ordusunu geri çekilmeye mecbur etmişlerdir.
4-Filistin Cephesi:
Kanal Harekatının başarısızlıkla sonuçlanması yüzünden, bu bölgedeki
savaşın ağırlık noktası Filistin ve Suriye�ye kaymıştır. Bu arada Mekke
Emiri Şerif Hüseyin ile anlaşan ve onlara Suriye, Irak ve Hicaz�ı içine
alan, müstakil bir Arap Devleti kurmaları vaadinde bulunan İngilizler,
aynı zamanda Siyonistlere de Filistin �de bir devlet kurmaları sözünü
vermiştir. Böylece İsrail Devleti�nin kurulması için gerekli zemin
hazırlanarak, Filistin Meselesi olarak bilinen olayların tohumları
saçılmıştır.
1917�de İngilizlerle Kudüs�ü ele geçirmişler, 1918�de M. Kemal � in
komuta ettiği 7.Ordu mevzilerini başarıyla savunmuştur. 8. Orduya bozan
İngilizler, M. Kemal Paşa� nın ordusunu da yok etmek istediler. Bunu
anlayan M. Kemal İngilizlere karşı başarılı savaşlar vererek, ordusunu
imhadan kurtarmıştır.
5. Irak Cephesi:
1914�te Basra�ya asker çıkaran İngilizler, Abadan petrollerini korumak
ve kuzeye doğru ilerleyerek, Ruslarla birleşip Anadolu�yu çember içine
almak düşüncesindedirler. Ayrıca; Türk kuvvetlerinin İran�a girmesini
ve Hindistan�ı tehdit etmesini önlemeyi de düşünmüşlerdir.
Kütulamara�ya ve oradan da kuzeye ilerleyen İngilizler, 1915 sonlarında
kuvvetlerin büyük bölümünü kaybederek, geri çekilmişlerdir. İngilizler
karşısında elde edilen bu başarılar uzun sürmemiş,yeniden Basra�ya
kuvvet çıkaran İngilizler, 1917�de Bağdat�a girmişlerdir. 1918�de
Kerkük�ü ele geçiren İngilizler, Mondros Mütarekesi imzalandığı sırada
Musul yakınlarına kadar gelmiş bulunmaktadırlar.
6.Galiçya ve Makedonya Cephesi:
Türk kuvvetleri ve müttefiklere yardım amacıyla Osmanlı sınırları
dışındaki Galiçya ve Makedonya�da savaşmışlardır. Galiçya cephesinde
Alman-Avusturya kuvvetlerine yardım eden Türk kuvvetleri Romanya
kuvvetlerini yenmişlerdir. Makedonya�da da Türk askerleri Bulgar
kuvvetlerine yardımcı olmuşlardır.
I. Dünya Savaşı Yıllarında Yapılan Gizli Antlaşmalar
Türklerin I.Dünya Savaşında İtilaf Devletlerine karşı cephe alması,
öteden beri İtilaf Devletleri tarafından düşünülen, Osmanlı
topraklarının paylaşılması projesini hem kolaylaştırmış, hem de
hızlandırmıştır. 1915-1917 yılları arasında yapılan gizli antlaşmalar
zinciri ile Osmanlı toprakları, İtilaf Devletleri arasında şu şekilde
paylaşmışlardır.
1.İstanbul Antlaşması:
Ruslar, İngiliz ve Fransız donanmalarının Çanakkale Savaşına
giriştikleri sırada bu devletleri sıkıştırarak, Boğazlar ve İstanbul
ile ilgili bazı isteklerde bulunmuşlardır. 1915 baharında yapılan
görüşmeler sonunda İngiliz ve Fransızlar, İstanbul ve boğazları Ruslara
vermeyi kabul etmişlerdir. Ayrıca Trakya�da Midye�den Enez�e çekilen
bir hattın doğusunda kalan arazi ile Sakarya ağzından başlayarak Gemlik
körfezine inen bir hattın batısında kalan bir toprak parçası da Ruslara
veriliyordu. Rusya�ya verilecek topraklar arasında Gökçeada ve Bozcaada
da vardı. Buna karşılık Ruslarda İngiltere ve Fransa�nın Anadolu ve
orta doğudaki Osmanlı toprakları ile İskenderun körfezi ve Toroslara
kadar Çukurova üzerindeki haklarını tanımayı kabulleniyorlardı.
2.Londra Antlaşması:
1915 �de Londra da İngiliz ve Fransız ve İtalyanlarla arasında
yapılmıştır. Bu antlaşma ile zaten İtalya�nın elinde bulunan 12 adada
İtalya tam hakimiyet kazanıyordu. İngiltere,Fransa ve Rusya�nın Osmanlı
Devleti�nin Asya�daki topraklarını paylaşmasına karşılık İtalya�ya da
Antalya bölgesinde buna eşdeğer bir pay verilmesini kabul ediyordu.
3.Sykes-Picot Antlaşması:
Bu antlaşma ile ilgili görüşmeler İtalya�nın savaşa katılmasından önce
başlamış, ancak; İtalya savaşa katıldıktan sonra sonuçlanmıştır. Bu
antlaşma ile Aladağ, Kayseri, Akdağ, Yıldızdağ, Zara,Eğin ,Harput ile
sınırlanan arazi ile Kilikya, Suriye, ve Musul Fransa�ya bırakılıyordu.
Hayfa, Akka limanları ile Irak ve Fransızlara verilen arazinin güneyi
de İngiltere�ye kalıyordu.
4.St.Jean de Maurienne Antlaşması:
Rusya�nın 1917 Bolşevik İhtilali sonucu savaştan çekilmesi üzerine
İngiltere ve Fransa İtalya ya daha fazla önem vermeye başlamışlardır.
İtalya ile yapılan St.Jean de Maurienne Antlaşması ile İtalya ya
Sykes-Picot Antlaşmasını tanıması kaydıyla İzmir ve Konya ya kadar olan
bölge veriliyordu. Ancak uygulama da bu antlaşmaya bağlı kalınmamış,
İzmir�e İtalyanlar yerine Yunanlıların çıkarılması kararı verilmiştir.
A.B.D �nin I. Dünya Savaşına Katılması
1917 Nisanından itibaren Rusya�nın savaşı terk etmesi ile İtilaf
kanadında ortaya çıkan boşluğu, savaşa katılan A.B.D doldurmuştur.
A.B.D�nin savaşa katılması, Almanya�nın 1915�den itibaren başlatmış
olduğu denizaltı savaşlarının bir sonucudur. İngiltere savaşın başından
itibaren donanması ile Almanya�yı abluka altına alarak Almanya�nın
ticari gücünü kırmaya çalışmıştır.
Almanya da, İngiltere�nin bu ablukasını kırmak için geniş çaplı bir
denizaltı savaşı başlatmıştır. 1915 Mayısında iki İngiliz yolcu gemisi
(Lusitania ve Arabic) Alman denizaltları tarafından batırılmış ve
birçok Amerikalı yolcuda bu olaylarda hayatını kaybetmiştir. Bu olaylar
Amerikan-Alman ilişkilerini gerginleştirmiş ise de, Almanya�nın geri
adım atması, bir daha bu tür olaylar olmayacağına dahi teminat vermesi
üzerine ABD daha ileri gitmemiştir. Buna rağmen 1916�da bu kez de bir
Fransız yolcu gemisinin Alman denizaltlılarınca batırılması ve bu
olayda da bazı Amerikan vatandaşlarının ölmesi üzerine, iki devlet
arasındaki ilişkilere yeniden gerginlik kazandırmıştır.
Almanya denizaltı savaşlarını sürdürürken, diğer taraftan da İtilaf
güçlerine yardım eden Amerika�ya karşı, özellikle Lâtin Amerika
ülkelerinde Amerikan aleyhtarı faaliyetlere girişmişlerdir. 1917 de
Almanya, Amerika ile arası bozuk olan Meksika�dan faydalanma yoluna
gitmiştir.
Amerika, Almanya �ya karşı savaşı başlattığı taktirde Meksika
Almanya�nı yanında yer alacak, Almanya Meksika�ya ekonomik yardım
yapacak ve ayrıca Amerikan topraklarından olan Teksas, Yeni Meksika ve
Arizona eyaletlerini Meksika�ya verecektir. Buna karşılık Meksika,
Japonya ile Almanya arsında aracılık yaparak Amerika ya karşı bir Japon
Alman Meksika ittifakını kurulmasını sağlayacaktır.
Bu olayı Amerikanın dış politikasının esaslarını çizen Monröe
Doktrinine aykırı bulan Amerika�nın artık sessizce kalabilmesi
imkansızdır.1917 de iki amerikan ticaret gemisinin alman
denizatlılarınca batırılması bardağı taşıran son damla olmuş ve 2 nisan
1917 de ABD Almanya ya karşı olarak 1. Dünya savaşına katılmıştır.
A.B.D. �nin üstün teknolojisi ile ve zinde kuvvetleri ile yorgun İtilaf
Devletleri�nin yer alması İtilaf Devletleri�nin savaşı kazanma şansını
artırmıştır.
Savaşın taraflara çok ağır gelmeye başladığı sırada, herkesin barışa
özlem duyduğu bir atmosferi oluşturmayı ABD başkanı Wilson düşünmüş ve
14 maddelik Wilson Prensiplerini açıklamıştır.
Wilson İlkelerine göre; Avrupa�da milliyetler arası tutularak, siyasi
harita bu esasa göre düzenlenecektir. İşgal edilen yerler hemen
boşlatılacak, küçük devletlerin bağımsızlıkları büyük devletlerin
teminatı ile sağlanacaktır. Osmanlı Devleti�nin Türklerle mesken
kısımlarında Türk hakimiyeti sağlanacaktır. Ancak; Türk olmayan
milletlere muhtar gelişme imkanı sağlanacaktır. Çanakkale Boğazı
devamlı olarak bütün milletlerin gemilerine açık tutulacak ve bu durum
uluslar arası garanti altına alınacaktır.
Dünya Savaşını Sona Erdiren Antlaşmalar
Rusya�nın Bolşevik İhtilâli üzerine savaştan çekilmesiyle Rusya,
Brest-Litovsk Antlaşması ile savaşı sona erdirmiştir. Rusya bu antlaşma
ile tüm Doğu Anadolu�dan çekiliyor; Kars, Ardahan ve Batum�u Osmanlı
devletine geri veriyordu.
Romanya, Bükreş Antlaşması ile savaşa son vermiştir. Bulgaristan ile
Neuilly Antlaşması yapılmıştır. Avusturya Saint-German Antlaşmasını,
Macaristan ise Trianon Antlaşmasını imzalayarak, I Dünya Savaşına son
vermiştir.
Almanya ile Versailles Antlaşması yapılmıştır. Osmanlı Devleti ile
Mondros Mütarekesi imzalanmıştır. Mondros Mütarekesinin imzalanmasında
Wilson Prensiplerinin Osmanlı Devletini ilgilendiren 12. Maddesi etkili
olmuştur. Antlaşması önemli bazı maddeleri şunlardır.
1) Boğazlar açılacak, bu bölgelerdeki istihkamlar müttefikler tarafından işgal edilecek.
2) Anlaşma devletleri güvenliklerini tehdit eden bir durum halinde,
herhangi bir stratejik noktayı işgal edebileceklerdir. (7.Madde)
3) Ermenilere bırakılması düşünülen Doğu Anadolu�daki altı ilde
(Erzurum, Van, Diyarbakır, Bitlis, Sivas, Harput) karışıklık çıktığı
taktirde, Antlaşma Devletleri bu bölgeleri de işgal edebileceklerdir.
4) Tüm haberleşme istasyonları Anlaşma Devletlerince denetim altında tutulacaktır.
5) Sınırların denetlenmesi ve iç düzenin korunması için gerekli olacak
birlikler dışında, Osmanlı ordusu terhis edilecek, bütün savaş gemileri
ordunun araç, gereç ve cephanesine el konacaktır.
6) Tüm liman ve tersanelerden Anlaşma Devletleri yararlanabileceklerdir.
Bu maddelerden de anlaşılacağı üzere Mondros Mütarekesi tam bir
teslimiyet belgesidir. Bu müzakere ile İtilaf Devletleri�nin Osmanlı
topraklarını istila etmesi kolaylaşmıştır.
1.Dünya Savaşı�nın Sonuçları
a) Siyasi Sonuçları:
Dünya haritası değişmiştir. Avusturya-Macaristan imparatorluğu
parçalanmış, Çarlık Rusya�sı ve Osmanlı Devleti yıkılmıştır. Osmanlı
toprakları üzerinde yeni devletler ortaya çıkmıştır.Yeni rejimler
doğmuştur. Çarlığın yıkılması üzerine Rusya�da ilk kez sosyalist sistem
uygulanmıştır. Anadolu�da M. Kemal�in önderliğinde Milli Mücadele
hareketi başlatılarak, Yeni Türk Devleti�nin temelleri atılmış ve
Cumhuriyet idaresine geçiş süreci başlatılmıştır.
b) Ekonomik Sonuçları:
Avrupa, savaş öncesindeki ekonomik gücünü yitirmiş, bu güç A.B.D. ve
Japonya�ya geçmiştir. Avrupa�da ekonomi de devlet müdahalesi dönemi
başlamıştır. Avrupa Devletleri savaş sonrasında planlı kalkınma dönemi
başlamıştır. Avrupa�da savaş sonrasında yüksek enflasyon yaşanmıştır.
Osmanlı devleti ise savaş sonrasında ekonomik açıdan tam olarak
çökmüştür. Bu da Osmanlı Devleti�nin sonunu getirmiştir.
c) Toplumsal Sonuçları
10 milyon insanın ölümüne 20 milyon insanın yaralanmasına ve sakat
kalmasına yol açmıştır. Özellikle Avrupa�da üretici genç nüfusun
azalmasına, tüketici nüfusun çoğalmasına, dolayısıyla da ekonominin alt
üst olmasına neden olmuştur. Pek çok Batılı ülke savaş sırasında
cepheye giden askerlerinin üretimde ortaya çıkardığı boşluğu dolduran
ve ekonomik özgürlüklerini kazanan kadınlarına siyasi haklarını tanımak
zorunda kalmıştır.
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz